ABD Başkanı Donald Trump‘ın korumacı ticaret politikaları çerçevesinde duyurduğu karşılıklılık esaslı tarifeler küresel ekonomik riskleri artırarak dünya çapındaki pay piyasalarını olumsuz etkiliyor. Trump’ın bu politikaları özellikle Çin ve diğer ticaret ortaklarıyla olan ilişkileri gererek küresel ticaretin geleceğine dair belirsizlikleri artırdı. Dünya borsalarında dalgalanmalara ve satış baskılarının artmasına yol açtı.
Trump’ın ticaret tarifeleri sadece ekonomik büyümeyi değil aynı zamanda yatırımcı güvenini de tehdit eden bir faktör haline geldi. Ticaret savaşlarının büyümesiyle birlikte finansal piyasalarda risk algısı yükseldi. Bu da yatırımcıların daha temkinli hareket etmelerine ve portföylerini yeniden düzenlemelerine neden oldu. Ayrıca bu politikaların uzun vadede küresel tedarik zincirlerini bozacağı ve maliyetlerin artacağı beklentileri de piyasaları olumsuz yönde etkiledi.
Risk Algısı Neden Yükseliyor?
ABD’nin ardı ardına açıkladığı yeni tarife düzenlemeleri küresel ekonomi üzerinde belirsizlik yaratarak ekonomik tahminleri zorlaştırıyor. Bu tarifelerin ardından diğer ülkelerden beklenen misilleme açıklamaları ise ticaret savaşlarının daha da şiddetleneceği yönündeki öngörüleri pekiştiriyor. Özellikle düşük iş gücü maliyetleri güçlü lojistik altyapısı ve gelişmiş imalat kapasitesine sahip olan Çin Vietnam ve Tayvan gibi ülkeler bu tarifelerden ciddi şekilde etkileniyor.
Bu ülkelerin ABD’nin ticaret tarifeleri karşısında daha fazla zorluk yaşaması bekleniyor ve bu durum sadece yerel ekonomilerini değil küresel ticaretin dengesini de etkileyecek. Çoğunlukla ihracata dayalı büyüyen bu ekonomilerde tarifeler nedeniyle maliyet artışları ve gelir kayıpları söz konusu olabilir. Bunun sonucunda başta bu ülkelerin borsa endeksleri olmak üzere küresel pay piyasalarında risk algısı artıyor. Yatırımcılar ticaret savaşlarının daha da derinleşmesi ve uzun vadeli olumsuz etkileri konusunda daha temkinli hale geliyor.
